Haşimato Hangi Hastalıkları Tetikler? Kansere Dönüşür mü?
Haşimato tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırmasıyla ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır. Bu durum, tiroidin iltihaplanmasına ve genellikle zamanla hipotiroidizm olarak bilinen düşük tiroid hormonu seviyelerine yol açar. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen bu rahatsızlık, genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle tetiklenir. Ancak Haşimato yalnızca tiroid bezini etkilemekle kalmaz; zamanla diğer sistemlerde de sorunlara neden olabilir ve birçok hastalığın riskini artırabilir.
Tiroid hormonları, vücudun metabolizmasından bağışıklık sistemine kadar pek çok süreci etkilediği için Haşimato’nun yol açtığı hormonal dengesizlikler ciddi sonuçlar doğurabilir. Hastalık genellikle yavaş ilerler ve başlangıçta fark edilmeyebilir. Yorgunluk, kilo alma, saç dökülmesi, cilt kuruluğu gibi belirtiler zamanla yoğunlaşır. Ancak bu semptomlar, altta yatan diğer hastalıkların tetikleyicisi olabileceğinin de habercisidir. Bu nedenle Haşimato hastalarının düzenli kontrol altında olması büyük önem taşır.
Aşağıda, Haşimato’nun yol açabileceği sağlık sorunları ve bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler detaylı olarak ele alınmaktadır. Hastalığın tetiklediği durumlar hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde etkili olabilir.
Haşimato’nun Tetiklediği Hastalıklar
1. Hipotiroidizm
Haşimato’nun en yaygın komplikasyonu olan hipotiroidizm, tiroid hormonlarının eksikliği nedeniyle gelişir. Bu durum, metabolizmayı yavaşlatır ve yorgunluk, kilo alma, üşüme hissi gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavi edilmediğinde kalp-damar hastalıkları gibi ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir.
2. Depresyon ve Anksiyete
Tiroid hormonları, beyin kimyasını ve ruh halini doğrudan etkiler. Haşimato hastalarında sıklıkla depresyon, anksiyete ve zihinsel bulanıklık (beyin sisi) görülür. Özellikle hipotiroidizm geliştiğinde bu belirtiler daha da belirgin hale gelir.
3. Kardiyovasküler Hastalıklar
Haşimato tiroiditi, LDL (kötü kolesterol) seviyelerinin artışına neden olarak kalp hastalığı riskini artırabilir. Kontrol altına alınmayan hipotiroidizm, hipertansiyon ve ateroskleroz gibi durumlara yol açabilir.
4. Diyabet
Haşimato, diğer otoimmün hastalıklarla ilişkilidir. Özellikle tip 1 diyabet riski, Haşimato hastalarında yüksektir. Bu iki durumun bir arada görülmesi, hastalığın yönetimini daha da karmaşık hale getirebilir.
5. Romatolojik Sorunlar
Haşimato tiroiditi, romatoid artrit ve lupus gibi diğer otoimmün hastalıklarla ilişkilidir. Bağışıklık sistemi aşırı aktif hale geldiğinde, bu durum eklem ağrıları ve iltihaplanma gibi belirtilere neden olabilir.
6. Sindirim Sistemi Problemleri
Tiroid hormonlarının eksikliği, bağırsak hareketlerini yavaşlatarak kabızlık gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, Haşimato hastalarında çölyak hastalığı gibi otoimmün bağırsak hastalıkları da daha sık görülür.
7. Üreme Sağlığı Problemleri
Kadınlarda tiroid hormonlarının düzensizliği adet düzensizliklerine, kısırlığa ve düşük yapma riskine neden olabilir. Hamilelik sırasında yeterli tiroid hormonu sağlanamazsa, hem anne hem de bebek için ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Haşimato Yönetiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Haşimato, yaşam boyu süren bir durum olduğu için hastaların düzenli medikal takip altında olması şarttır. Tiroit hormon düzeylerinin izlenmesi ve gerektiğinde ilaç tedavisinin düzenlenmesi önemlidir. Ayrıca, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi de hastalığın yönetiminde kilit rol oynar. Özellikle gluten, iyot ve selenyum gibi besinlerin alımı dikkatle planlanmalıdır.
Haşimato yalnızca bir tiroid hastalığı olarak ele alınmamalı, vücudun genel sağlığı üzerindeki etkileri dikkate alınarak kapsamlı bir şekilde yönetilmelidir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile bu hastalığın tetiklediği birçok komplikasyon önlenebilir.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27
Haşimato Sinirlilik Yapar mı? Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Haşimato tiroiditi, tiroid bezine bağışıklık sisteminin saldırdığı ve hormon üretimini bozduğu otoimmün bir hastalıktır. Tiroid hormonları, vücuttaki hemen her sistem üzerinde etkili olduğu için bu hastalık yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve duygusal belirtilere de yol açabilir. Haşimato hastalarında görülen yaygın semptomlardan biri de sinirlilik ve ruh hali dalgalanmalarıdır. Bu durum, hastalığın doğrudan bir sonucu olabileceği gibi, hormon dengesizliklerinin tetiklediği bir yan etki olarak da ortaya çıkabilir.
Sinirlilik hissi genellikle Haşimato’nun başlangıç dönemlerinde veya tiroid hormonlarının dengesiz olduğu durumlarda belirgin hale gelir. Özellikle hipertiroidizm (tiroidin aşırı aktif olduğu) veya hipotiroidizm (tiroidin yetersiz çalıştığı) dönemlerde, ruh hali değişimleri sıkça gözlenir. Bu süreçte hastalar kendilerini aşırı hassas, öfkeli veya huzursuz hissedebilirler. Günlük yaşamı etkileyebilecek boyutlara ulaşabilen bu duygusal dalgalanmalar, çevresel stres faktörleriyle birleştiğinde daha da belirgin hale gelebilir.
Bu yazıda, Haşimato’nun sinirlilik üzerindeki etkileri detaylı olarak ele alınmakta ve bu durumla başa çıkmak için alınabilecek önlemler incelenmektedir.
Haşimato ve Sinirlilik Arasındaki İlişki
Haşimato hastalarının sinirlilik yaşamasının birkaç temel nedeni bulunmaktadır. Öncelikle, tiroid hormonları beynin kimyasını doğrudan etkiler. Hormon düzeylerindeki değişiklikler, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının üretimini bozarak sinirlilik, anksiyete ve depresyona yol açabilir.
Bununla birlikte, bağışıklık sisteminin aşırı aktivitesi de vücutta iltihaplanmayı artırarak beyin üzerindeki etkilerini tetikleyebilir. Haşimato’nun erken döneminde hipertiroidizm görülebilir ve bu dönemde aşırı enerji, uykusuzluk, çarpıntı ve sinirlilik gibi belirtiler ortaya çıkar. Zamanla hipotiroidizme geçişle birlikte bu durum yerini yorgunluk ve depresyona bırakabilir. Ancak sinirlilik, bazı hastalarda kalıcı bir sorun olarak devam edebilir.
Psikolojik belirtiler yalnızca hormon seviyelerine bağlı değildir. Haşimato’nun kronik doğası ve sürekli bir hastalıkla baş etme durumu da hastaların psikolojik yükünü artırabilir. Stres, Haşimato semptomlarını kötüleştirebilir ve bu döngü sinirliliği daha da şiddetlendirebilir.
Guatr, Tiroid rahatsızlıkları, Haşimato teşhis ve kişiye özel fonksiyonel tıp tedavi yöntemleri için randevu 0539 940 55 27
Haşimato lazer tedavisi ve etkileri. Haşimato rahatsızlığınız varsa mutlaka inceleyin.
Sinirliliği Azaltmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Haşimato hastalarının sinirlilik ve ruh hali dalgalanmalarını yönetebilmesi için hem tıbbi hem de yaşam tarzı stratejilerini bir arada kullanması önemlidir:
- Tiroit Hormon Düzeylerinin Düzenlenmesi
Tiroid hormonlarındaki dengesizlikler sinirliliğin başlıca nedenidir. Bu nedenle, düzenli doktor kontrolleriyle tiroid hormonlarının yakından izlenmesi ve gerekiyorsa ilaç dozlarının ayarlanması önemlidir. - Dengeli Beslenme
Haşimato hastalarının gluten, şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durması önerilir. Bu tür gıdalar iltihabı artırabilir ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Aynı zamanda, selenyum ve çinko gibi minerallerin yeterli alımı da tiroid sağlığı için destekleyicidir. - Stres Yönetimi
Kronik stres, Haşimato’nun semptomlarını kötüleştirebilir ve sinirliliği artırabilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi teknikler stresi azaltmaya yardımcı olabilir. - Uyku Düzeni
Uykusuzluk sinirliliği tetikleyen önemli bir faktördür. Düzenli bir uyku programı oluşturmak ve kaliteli uyku için gerekli ortamı sağlamak önemlidir. - Psikolojik Destek
Haşimato’nun duygusal etkileriyle baş etmek zorlayıcı olabilir. Gerekirse bir terapist veya danışmandan destek almak, ruh halindeki dalgalanmalarla başa çıkmayı kolaylaştırabilir. - Egzersiz
Düzenli fiziksel aktivite, stres hormonlarını azaltarak ruh halini iyileştirir. Ancak Haşimato hastaları için aşırı yoğun egzersizlerden kaçınmak ve vücudu yormadan yapılan aktiviteleri tercih etmek önemlidir.
Haşimato hastalığı, sinirlilik ve ruh hali dalgalanmaları gibi psikolojik semptomlara neden olabilir. Ancak bu durum, doğru bir tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir. Hastalığın hem fiziksel hem de duygusal etkilerini anlamak ve buna uygun adımlar atmak, Haşimato’nun neden olduğu sinirlilik gibi sorunlarla başa çıkmada en önemli anahtardır. Bu süreçte hastaların sabırlı olması ve hem tıbbi hem de psikolojik destek almayı ihmal etmemesi önemlidir.
Haşimato ile Guatr Aynı mı? Haşimato Zehirli Guatra Çevirir mi?
Haşimato Hastaları Hangi Vitaminleri Kullanmamalı?
Haşimato Hastalığında Dikkat Edilmesi Gereken Vitaminler ve Takviyeler
Haşimato tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırarak onun düzgün çalışmasını engellediği otoimmün bir hastalıktır. Bu hastalık, tiroid hormonlarının üretimini azaltarak hipotiroidizme yol açabilir. Haşimato hastaları, hormon dengesizliklerini yönetmek için çeşitli tedavi yöntemlerine başvururlar, ancak bu hastalığı yönetmede dikkat edilmesi gereken birçok faktör vardır. Bu faktörlerden biri de kullanılan vitaminler ve takviyelerdir. Doğru vitaminlerin ve takviyelerin alınması hastaların sağlığını desteklerken, yanlış veya gereksiz takviyelerin kullanımı, hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilir.
Haşimato hastalarının kullanmaması gereken bazı vitamin ve takviyeler, hastalığın belirtilerini şiddetlendirebilir veya tedavi sürecine zarar verebilir. Bu yazıda, Haşimato hastalarının özellikle kaçınması gereken vitamin ve takviyeler detaylı olarak ele alınacaktır. Özellikle iyodun ve bazı yağda çözünebilen vitaminlerin kullanımı, hastalar için problem yaratabilir. Bu durum, hastalığın ilerleyişini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, belirli vitaminlerin, tiroid hormon seviyelerini etkilemesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.
Haşimato Hastalarında Kaçınılması Gereken Vitamin ve Takviyeler
1. İyot Takviyeleri
İyot, tiroid fonksiyonları için temel bir mineraldir, ancak Haşimato hastalarında fazla iyot alımı, hastalığın ilerlemesine yol açabilir. İyot, tiroid bezinin hormon üretiminde kritik bir rol oynar, fakat Haşimato hastalarının tiroid bezleri zaten bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramış olduğundan, aşırı iyot alımı tiroid bezine daha fazla zarar verebilir. Özellikle iyotlu tuz ve iyot takviyelerinden kaçınılmalıdır. İyotun aşırı kullanımı, hipotiroidizm semptomlarını şiddetlendirebilir ve hastalığın gidişatını olumsuz etkileyebilir.
2. Selenyum Takviyeleri (Yüksek Düzeyde)
Selenyum, tiroid fonksiyonu üzerinde olumlu etkileri olan bir mineraldir, ancak aşırı selenyum kullanımı potansiyel olarak zararlı olabilir. Haşimato hastalarının selenyum alımını dikkatli bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Selenyum eksikliği, tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilirken, fazla selenyum alımı da bağışıklık sisteminin dengesizliğini artırarak hastalığın seyrini olumsuz etkileyebilir. Selenyum takviyelerinin yalnızca doktor kontrolünde ve gereken dozda kullanılması önerilir.
3. A Vitamini ve Beta-Karoten
A vitamini ve beta-karoten gibi yağda çözünebilen vitaminlerin aşırı alımı, Haşimato hastalarında sorunlara yol açabilir. A vitamini, özellikle bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir rol oynar. Ancak, fazla alındığında bağışıklık sisteminin aşırı uyarılmasına ve iltihaplanma seviyelerinin artmasına neden olabilir. Beta-karotenin de aşırı alımı, bazı Haşimato hastalarında bağışıklık sistemi tepkilerini artırabilir. Bu nedenle, A vitamini ve beta-karoten takviyelerinin aşırı kullanımından kaçınılmalıdır.
4. D Vitamini (Yüksek Düzeyde)
D vitamini, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için önemlidir, ancak Haşimato hastalarında aşırı D vitamini alımı, bağışıklık sisteminin daha da baskı altına girmesine ve iltihaplanmanın artmasına neden olabilir. D vitamini takviyeleri, genellikle düşük D vitamini seviyelerini iyileştirmek için kullanılır, ancak fazla alımı bağışıklık sistemi üzerinde istenmeyen etkilere yol açabilir. Haşimato hastalarının D vitamini seviyelerini dikkatli bir şekilde izlemeleri ve doktor tavsiyesi doğrultusunda takviye almaları gerekmektedir.
5. E Vitamini
E vitamini, antioksidan özellikleriyle bilinse de, Haşimato hastaları için aşırı alımı sorun yaratabilir. Yüksek dozda E vitamini, bağışıklık sisteminin aşırı uyarılmasına neden olabilir ve iltihaplanma seviyelerini artırabilir. Bu durum, Haşimato’nun belirtilerini daha da şiddetlendirebilir. E vitamini takviyelerinin gereksiz yere alınması yerine, doğal yollarla alınması önerilir.
6. Çinko
Çinko, tiroid fonksiyonları için gerekli bir mineraldir, ancak aşırı çinko alımı bakır eksikliğine yol açabilir, bu da bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Haşimato hastaları çinko takviyesi kullanırken dikkatli olmalı, çinkonun aşırı kullanılmasından kaçınmalıdır. Çinko seviyelerinin dengeli bir şekilde yönetilmesi, tiroid fonksiyonlarının düzgün çalışmasına yardımcı olabilir.
Graves Hastalığı Nedir, Neden Olur? Belirtileri Nelerdir?
Haşimato Hastalarının Vitamin ve Takviye Kullanımında Dikkat Etmesi Gerekenler
Haşimato hastalarının vitamin ve takviye kullanımı konusunda dikkatli olmaları gerektiği kadar, bu takviyelerin doktora danışarak alınması gerekmektedir. Doktorlar, hastaların mevcut sağlık durumlarına ve tiroid hormon seviyelerine göre uygun takviyeleri önerebilir. Herhangi bir takviye kullanımına başlamadan önce, doktorla görüşmek önemlidir çünkü bazı vitaminler ve mineraller, Haşimato hastalarının tedavi sürecini olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca, beslenme yoluyla vitamin alımını tercih etmek, genellikle takviyelere göre daha güvenlidir. Doğal gıdalardan alınan vitaminler, vücudun daha kolay kullanabileceği formdadır ve aşırı alım riski düşer. Haşimato hastalarının beslenme düzenlerini dengeli bir şekilde oluşturması, sağlıklı bir tiroid fonksiyonu için önemlidir.
Haşimato hastalarının kullandıkları vitamin ve takviyelere dikkat etmeleri önemlidir. Yanlış veya aşırı kullanım, hastalığın seyrini kötüleştirebilir ve semptomları artırabilir. Bu nedenle, vitamin ve takviye kullanımında daima doktor tavsiyesi almak, hastalığın yönetilmesinde doğru bir yaklaşım olacaktır.
D Vitamini Eksikliği Tiroidi Etkiler mi?
D Vitamini Eksikliği ve Tiroid Sağlığı Üzerindeki Etkileri
D vitamini, vücuttaki kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenleyen, bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir role sahip olan bir vitamindir. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, D vitamininin yalnızca kemik sağlığıyla değil, birçok otoimmün hastalık ve hormonal dengesizlikle de ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, tiroid sağlığı üzerinde de etkileri dikkat çekicidir. Özellikle otoimmün tiroid hastalıkları, D vitamini seviyelerinin düşük olduğu bireylerde daha sık görülmekte ve bu durum hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Tiroid bezi, vücudun metabolizmasını düzenleyen hormonları üretir ve bu hormonların dengesi genel sağlığımız için hayati öneme sahiptir. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin doğru çalışmasını engelleyerek, tiroid bezine zarar veren otoimmün süreçleri tetikleyebilir. Bu durum özellikle Haşimato tiroiditi ve Graves hastalığı gibi otoimmün tiroid hastalıklarında belirgin hale gelir. Bunun yanı sıra, D vitamini eksikliği, tiroid hormonlarının üretiminde rol oynayan süreçleri doğrudan etkileyerek, hipotiroidizm veya hipertiroidizm gibi klinik tabloların oluşumuna katkıda bulunabilir.
Bu yazıda, D vitamini eksikliğinin tiroid sağlığı üzerindeki etkileri ve bu durumu yönetmek için alınabilecek önlemler detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
D Vitamini Eksikliği ve Otoimmün Tiroid Hastalıkları
Otoimmün tiroid hastalıkları, bağışıklık sisteminin yanlış bir şekilde tiroid bezine saldırması sonucu ortaya çıkar. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin dengesiz çalışmasına neden olabilir. Özellikle Haşimato tiroiditi, D vitamini eksikliği ile yakından ilişkilidir. Araştırmalar, Haşimato hastalarının büyük bir kısmında D vitamini seviyelerinin normalden düşük olduğunu göstermektedir. D vitamini, bağışıklık sistemini düzenleyerek otoimmün saldırıların şiddetini azaltabilir. Bu nedenle, eksiklik durumunda bağışıklık sistemi daha agresif hale gelebilir ve tiroid dokusuna verilen zarar artabilir.
Graves hastalığı, tiroid bezinin aşırı çalışmasına yol açan bir diğer otoimmün hastalıktır. Bu hastalıkta da D vitamini eksikliği yaygındır ve bağışıklık sistemindeki bu dengesizlik, Graves hastalığının semptomlarının şiddetlenmesine neden olabilir.
Tiroid Rahatsızlıkları ve Kişiye Özel Diyet Programlarının Önemi
D Vitamini Eksikliğinin Tiroid Hormonları Üzerindeki Doğrudan Etkileri
D vitamini, tiroid hormonlarının üretiminde dolaylı bir rol oynar. Düşük D vitamini seviyeleri, tiroid hormonlarının sentezinde kullanılan bazı süreçleri bozabilir. Bu durum, hipotiroidizm gibi durumların ortaya çıkmasına veya var olan semptomların kötüleşmesine neden olabilir. D vitamini eksikliği olan bireylerde, yorgunluk, halsizlik, depresyon gibi hipotiroidizm belirtilerinin daha yoğun görüldüğü bildirilmiştir.
Tiroid sağlığı için gerekli olan iyot, selenyum ve çinko gibi minerallerin metabolizması da D vitamini seviyelerinden etkilenebilir. D vitamini eksikliği, bu minerallerin kullanımını engelleyerek, tiroid fonksiyonlarının daha da bozulmasına yol açabilir.
D Vitamini Eksikliğinin Belirtileri ve Tanısı
D vitamini eksikliği belirtileri genellikle belirsizdir ve yorgunluk, kemik ağrısı, kas zayıflığı gibi genel semptomlarla kendini gösterir. Ancak tiroid hastalarında bu belirtiler, tiroid hormonlarının dengesizliği ile birleşerek daha karmaşık bir tablo yaratabilir. Bu nedenle, tiroid rahatsızlığı olan bireylerin düzenli olarak D vitamini seviyelerini ölçtürmeleri önerilir.
D vitamini seviyesi, basit bir kan testi ile belirlenebilir. Optimal D vitamini seviyesi genellikle 30-50 ng/mL arasında kabul edilir. Bu seviyenin altına düşüldüğünde, takviye veya diyet yoluyla D vitamini alımı artırılmalıdır.
D Vitamini Eksikliği Nasıl Giderilir?
D vitamini eksikliğini gidermek için birkaç yöntem bulunmaktadır:
- Güneş Işığı
D vitamini üretimi için en doğal yol, güneş ışığına maruz kalmaktır. Her gün 15-20 dakika boyunca güneş ışığı almak, vücudun D vitamini üretimini artırabilir. Ancak bu süreçte güneşten korunma faktörlerine ve cilt sağlığına dikkat edilmelidir. - Diyet
D vitamini içeren gıdalar tüketmek, eksikliği gidermeye yardımcı olabilir. Somon, sardalya, yumurta sarısı ve D vitamini ile zenginleştirilmiş süt ürünleri, bu vitaminin iyi kaynaklarıdır. - Takviyeler
D vitamini seviyeleri ciddi şekilde düşük olan bireylerde, doktor kontrolünde D vitamini takviyeleri kullanılması gerekebilir. Ancak aşırı D vitamini alımı, toksisiteye yol açabileceğinden, bu sürecin bir uzman tarafından yönetilmesi önemlidir.
D vitamini eksikliği, tiroid sağlığı üzerinde önemli etkiler yaratabilir ve otoimmün tiroid hastalıklarının ilerlemesini hızlandırabilir. Bu nedenle, tiroid rahatsızlığı olan bireylerin düzenli olarak D vitamini seviyelerini kontrol ettirmeleri ve eksiklik durumunda uygun önlemleri almaları büyük önem taşır. Güneş ışığı, dengeli bir diyet ve doktor tavsiyesiyle kullanılan takviyeler, D vitamini seviyelerini optimal düzeyde tutmaya yardımcı olabilir. Tiroid hastalığı olan bireyler için D vitamini eksikliğini yönetmek, genel sağlıklarını iyileştirmede kritik bir rol oynar.
Yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır. Her metabolizmanın farklı olduğu tanı, teşhis ve tedavilerin farklılığı unutulmamalıdır.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27