Haşimato Hastaları Nasıl Kilo Verir? Nasıl Diyet Yapmalı?
Haşimato hastaları nasıl kilo verir ve nasıl diyet yapmalı? Haşimato hastası zayıflar mı? Haşimato şişkinlik yapar mı? Hashimoto kilo yapar mı? Haşimato hastası kilo verebilir mi? Haşimato hastaları nasıl diyet yapmalı? Haşimato olan biri ne yememeli? Haşimato hastaları nasıl diyet yapmalı? Haşimatoda yoğurt yenir mi?
Haşimato hastalığı, özellikle tiroid bezinin iltihaplanmasına yol açarak bağışıklık sisteminin kendi dokusuna karşı reaksiyon göstermesi ile ortaya çıkan otoimmün bir rahatsızlıktır. Tıp literatüründe “Hashimoto tiroiditi” olarak da bilinir ve genellikle kadınlarda daha sık rastlanır. Haşimato belirtileri arasında
- halsizlik,
- cilt kuruluğu,
- kilo artışı,
- depresif ruh hali,
- soğuğa karşı hassasiyet ve
- saç dökülmesi
gibi farklı semptomlar yer alır. Bu hastalığın en yaygın yansıması, tiroid bezinin yeterince hormon üretememesinden kaynaklanan hipotiroidi tablosudur. Tiroid hormonlarının vücudun enerji dengesini düzenleme görevi olması nedeniyle, haşimato kilo artışına sıkça sebep olabilir.
Ancak pek çok hasta, haşimato teşhisi aldığında paniğe kapılır ve bu rahatsızlıktan kurtulmanın mümkün olup olmadığını ya da nasıl kontrol altına alabileceğini merak eder. Günümüzde gelişen tıbbi teknolojiler ve bütüncül tedavi yaklaşımları sayesinde, haşimato tedavisi çok daha etkili yöntemlerle yönetilebilmektedir. Örneğin, klasik ilaç tedavilerinin yanı sıra, Haşimato Lazer Tedavisi gibi yeni nesil uygulamalar da devreye girerek daha başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlayabilir.
Bu yazıda, haşimato hastalarının en çok merak ettiği konulardan biri olan kilo verme ve haşimato diyet yaklaşımlarını ele alacağız. Kilo artışı ve metabolik değişikliklerin hangi mekanizmalarla ortaya çıktığını, haşimato diyeti yaparken hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiğini ve beslenme düzeninde nelerin öne çıkması gerektiğini derinlemesine inceleyeceğiz. Ayrıca haşimato lazer tedavisi başta olmak üzere, çeşitli tedavi yöntemlerinin sürece nasıl destek olabileceğini anlatacağız.
Kilo yönetimi, yalnızca estetik kaygılarla değil, genel sağlık durumu ve yaşam kalitesinin artırılması açısından da büyük önem taşır. Bu nedenle yazının ilerleyen bölümlerinde, hem diyet hem yaşam tarzı önerileriyle birlikte farklı başlıklarda kapsamlı bir bakış sunarak haşimato hastalığı ile ilgili tüm sorulara yanıt vermeyi hedefliyoruz.
Aşağıda okuyacağınız başlıklarda, “Haşimato hastaları kilo verebilir mi?”, “Haşimato hastaları nasıl diyet yapmalı?” ve “Haşimato olan biri ne yememeli?” gibi soruların cevaplarını, temel bilimsel bilgiler ışığında ve pratik öneriler eşliğinde bulacaksınız. Yazımız, sadece bir beslenme programından çok daha fazlasını; yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan bir bütüncül yaklaşımı yansıtmaktadır.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/Samsun
Kişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27
Guatr, Tiroidı, Haşimato teşhis ve kişiye özel fonksiyonel tıp tedavi yöntemleri için randevu 0539 940 55 27
Haşimato lazer tedavisi ve etkileri. Haşimato rahatsızlığınız varsa mutlaka inceleyin.
Haşimato Hastaları Nasıl Kilo Verir? Nasıl Diyet Yapmalı?
(Yazıda paylaşılan her öneri sadece bilgi amaçlıdır. Her metabolizma farklı olduğu için genel bir değerlendirme yapılmadan bir diyet uygulamak doğru değildir.)
Haşimato ile mücadele eden bireyler, çoğu zaman
- kronik yorgunluk,
- enerji kaybı ve
- metabolizma yavaşlaması
yaşadıklarından dolayı kilo verme konusunda güçlük çekebilirler. Bu hastalıkta tiroid bezindeki fonksiyon bozukluğu, vücudun kalori harcama hızını düşürebilir. Bu nedenle standart diyet programları, haşimato hastalığı olan kişilerde her zaman istenilen sonuçları vermeyebilir. Peki bir haşimato hastası sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde kilo vermek için ne yapmalı?
İlk olarak, tiroid fonksiyonlarının düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Doktorunuz, tiroksin seviyenizi optimize etmek için ilaç dozunuzu ayarlayabilir. Hormon seviyeleriniz dengelendiğinde, metabolizmanız da daha verimli çalışmaya başlar. Ancak haşimato diyeti sürecine yalnızca ilaç desteğiyle değil, yaşam tarzı değişiklikleriyle yaklaşmak gerekir. Egzersiz, uyku düzeni ve stres yönetimi de kilo verme üzerinde etkili unsurlardır. Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN’in Samsun kliniğinde uygulanan Haşimato Lazer Tedavisi gibi yenilikçi yaklaşımlar, bağışıklık sisteminin düzenlenmesine destek olarak genel sağlık durumunu olumlu yönde etkileyebilir.
Diyet tarafında ise
- dengeli protein,
- kompleks karbonhidrat ve
- sağlıklı yağ kaynaklarına
yer vererek beslenmek esastır. Protein, kas kütlesini korumaya ve metabolizmayı canlı tutmaya yardımcı olur. Tavuk, hindi, balık ve baklagiller gibi kaliteli protein kaynaklarını öğünlerinizde düzenli şekilde tüketebilirsiniz. Kompleks karbonhidratlar (tam tahıllar, bulgur, yulaf, kepekli ekmek vb.) hızlı kan şekeri dalgalanmalarını önler, bu da enerji düzeyinizi sabit tutarak açlık krizlerini engeller. Sağlıklı yağlar ise (zeytinyağı, avokado, ceviz, badem vb.) hem tokluk hissi sağlar hem de vücudun çeşitli hücresel işlevleri için gereklidir.
Bunların yanı sıra düzenli egzersiz de çok önemlidir. Haftada en az üç gün, orta şiddette kardiyo veya direnç egzersizleri yapmak, metabolizmayı hızlandırabilir ve insülin direncini azaltabilir. Özellikle haşimato hastalarında görülebilen insülin direnci ya da kan şekeri dengesizlikleri, kilo verme sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle beslenme planınızı, fiziksel aktivitenizi ve ilaç kullanımınızı bütüncül bir çerçevede değerlendirerek hareket etmek gerekir.
Haşimato yan etkileri arasında ruh hali değişimleri ve depresyona eğilim de bulunabilir. Kilo verme süreciyle birleşen stres, psikolojik anlamda hastayı zorlayabilir. Bu noktada, yeterli uyku almak, yoga gibi sakinleştirici egzersizlere yönelmek ve sosyal destek ağları oluşturmak önemlidir. Gerektiğinde bir psikolog veya psikiyatristten yardım almaktan çekinmemek gerekir. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde hem bedensel hem de zihinsel anlamda daha iyi hissederek kilo verme yolculuğunuzda başarılı olabilirsiniz.
Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğunuzda, haşimato diyet programının kişiye özel olması gerektiğini unutmamalısınız. Her vücut yapısı farklıdır ve her hastalığın seyri farklı şekillerde ilerleyebilir. Dolayısıyla, genel prensipleri benimserken, doktorunuz ve bir beslenme uzmanı ile iş birliği yaparak kişiselleştirilmiş bir program oluşturmalısınız. Samsun Diyetisyen hizmetleri kapsamında profesyonel destek almak, bu süreci daha sağlıklı, güvenli ve kalıcı bir şekilde yönetmenizi sağlayabilir. Böylece haşimato kilo probleminizi kontrol altına almak ve yaşam kalitenizi artırmak çok daha ulaşılabilir hale gelir.
Haşimato Hastası Zayıflar mı?
Toplumda yaygın bir kanı, “haşimato hastalığı olan birinin kilo vermesi neredeyse imkânsızdır” şeklindedir. Oysa haşimato teşhisi konmuş kişilerin sağlıklı kilo vermesi mümkündür. Buradaki temel nokta, tiroid hormonu dengesizliğiyle mücadele ederken metabolizmayı da düzenli ve dinç tutabilmektir. Öncelikle, doktorunuz tarafından düzenlenen ilaç tedavisine uyum sağlamak önemlidir. Yeterli tiroid hormonu almayan bir vücutta metabolik hız düşer ve yediğiniz besinlerin enerjiye dönüşme oranı azalır. Bu süreçte düzenli kan testleriyle tiroid seviyenizi takip etmek, kilo verme sürecini daha verimli hale getirir.
Bunun yanı sıra, haşimato şişkinlik yapar mı? sorusu da sıkça gündeme gelir. Haşimatoya bağlı ödem oluşumu ve sindirim sistemi şikâyetleri şişkinlik hissini artırabilir. Vücudun su tutma oranı arttığında tartıda görünen kilo da yükselir. Bu durum, kişinin psikolojisini olumsuz etkileyebilir ve motivasyonu düşürebilir. Fakat dengeli bir beslenme programı ve yeterli su tüketimi, vücuttan fazla sıvı atılmasına yardım ederek şişkinliği azaltabilir. Gün içerisinde tuz tüketiminin kontrol altına alınması da ödem yönetiminde etkilidir.
Hashimoto kilo yapar mı? sorusu da aslında haşimato hastalığının temelinde yatan hipotiroidi riskiyle ilişkilidir. Hipotiroidi, vücudun metabolik hızını aşağı çeker; dolayısıyla yakılan kalori miktarı azalır. Bu da kilo almaya yatkınlığı artırabilir. Ancak bu kesinlikle kilo verilemeyeceği anlamına gelmez. Hatta uygun tedavi ve diyetle haşimato hastaları ideal kilolarına rahatlıkla ulaşabilir. Bu doğrultuda, kliniğimizde Obezite ve Beslenme Tedavileri kapsamında uzman desteği almak, yolunuzu kısaltabilir.
Kilo verme sürecinin en önemli parçalarından biri de egzersiz alışkanlığıdır.
- Hafif tempolu yürüyüşler,
- yüzme,
- bisiklet sürme
gibi kalp damar sağlığını destekleyen hareketler, haşimato hastalarının yaşam kalitesini artırabilir. Aynı zamanda kas kütlesini korumaya veya arttırmaya yönelik direnç antrenmanları da metabolizmayı canlı tutarak kilo vermeye katkı sağlar. Elbette egzersizin şiddeti ve sıklığı, kişinin genel sağlık durumuna göre ayarlanmalıdır.
Beslenme tarafında, antioksidan ve vitamin yönünden zengin meyve ve sebzeler, tam tahıllar, kaliteli proteinler ve sağlıklı yağlar ön planda tutulmalıdır. Kronik iltihaplanma ihtimalini azaltmak için şekerli ve yüksek işlenmiş gıdalardan uzak durmak önerilir. Özellikle gluten içeren gıdalara karşı bazı haşimato hastaları daha hassas olabileceği için, doktor ve diyetisyen onayıyla kısıtlama veya eliminasyon diyetleri yapılabilir.
Stres yönetimi, haşimato hastalarında göz ardı edilmemesi gereken bir diğer faktördür. Yüksek stres seviyesi, kortizol hormonunun artışına yol açarak tiroid hormonlarının çalışma mekanizmasını etkileyebilir. Bu nedenle zihin-beden dengesini sağlamaya yönelik aktiviteler (meditasyon, hafif germe egzersizleri, nefes egzersizleri) de kilo verme sürecini olumlu etkiler.
Haşimato hastalığı kişiden kişiye farklı seyredebilen, kronik bir durumdur. Bu nedenle, “arkadaşım şu diyeti yaptı çok zayıfladı, ben de uygulayayım” tarzı yaklaşımlar genellikle işe yaramaz ve hatta zararlı olabilir. Her haşimato hastası, bireysel farklılıklar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Dahili Hastalıklar ve Tiroid Tedavileri konusunda uzmanlaşmış bir doktora danışarak, kişiye özel bir yol haritası belirlemek en doğru yöntemdir. Bu şekilde haşimato hastası olan biri de rahatlıkla zayıflayabilir, sağlığını korur ve yaşam kalitesini yükseltir.
Haşimato Hastaları Nasıl Diyet Yapmalı?
Haşimato diyeti, yalnızca kilo vermeye değil aynı zamanda
- iltihaplanmayı azaltmaya,
- bağışıklık sistemini dengelemeye ve
- tiroid fonksiyonlarını desteklemeye
yönelik olmalıdır. Bu nedenle, klasik düşük kalorili diyet modelleri yerine, besin değeri yüksek ve antiinflamatuvar özelliği ön planda olan bir beslenme planı tercih edilir. Haşimato hastalarında gluten duyarlılığı daha sık görülebildiğinden, bazı vakalarda glutensiz veya düşük glutenli diyetler önerilebilir. Ancak her hasta için bu şart değildir; mutlaka uzman tavsiyesine göre hareket edilmelidir.
Haşimato olan biri ne yememeli? sorusu sıkça ortaya çıkar. Burada en yaygın olarak söylenen şey,
- işlenmiş gıdalardan,
- rafine şekerden ve
- fazla tuz tüketiminden kaçınılması
gerektiğidir. Özellikle
- paketli abur cubur ürünler,
- şekerli içecekler,
- trans yağlar ve
- yüksek fruktozlu mısır şurubu
içeren besinler, bedendeki enflamasyonu tetikleyebilir. Aynı zamanda kan şekerini hızla yükseltip ardından düşürerek enerji düşüklüğünü artırabilir. Bu da haşimato hastalarında sık görülen yorgunluk halini daha belirgin kılar.
Bunun yanı sıra günlük beslenmede yeterli protein alımı önemlidir. Balık, tavuk, hindi, yumurta, mercimek ve nohut gibi kaynaklar, kas kütlesini korurken metabolizmayı da hızlandırmaya yardımcı olur. Ayrıca yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmek, vitamin ve mineral dengesini korumak açısından kritiktir.
- Yeşil yapraklı sebzeler,
- kırmızı meyveler ve
- turunçgiller
gibi antioksidan yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. Belli kişilerde iyot alımı da önemlidir; ancak haşimato hastalarının iyot alımını doktor kontrolünde belirlemesi gerekir. Çünkü fazla iyot, bazı vakalarda durumu kötüleştirebilir.
Beslenme düzeni oluştururken haşimato yan etkileri arasında yer alan sindirim sistemi problemlerine dikkat etmek de faydalıdır. Probiyotik zengini yiyeceklerle (yoğurt, kefir, turşu vb.) bağırsak florasını desteklemek, hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de sindirimi kolaylaştırır. Fakat “Haşimatoda yoğurt yenir mi?” sorusu da burada devreye girer. Yoğurt, laktoz intoleransı olmayan ve spesifik bir alerjik durum yaşamayan kişilerde genellikle faydalı olabilir. Fakat bazı bireylerde süt ürünleri iltihabı tetikleyebildiği için, bu noktada kişiye özel yaklaşım önemlidir.
Diyetin yanı sıra su tüketimi, haşimato hastalarının enerji dengesini korumasında büyük rol oynar. Günde en az 2-2,5 litre su içmek, ödemin atılmasına yardımcı olur ve metabolik faaliyetleri destekler. Ayrıca, haşimato tedavisi gören bir kişi için kahve ve çay tüketimi de önemli olabilir. Fazla kafein tüketimi, tiroid hormonu emilimini etkileyebilir. Bu nedenle kafein içeren içeceklerin ilaç aldıktan hemen sonra içilmesi önerilmez; en az yarım saat, tercihen bir saat beklemek daha iyidir.
Beslenme planını optimize etmenin yanı sıra düzenli kan testleri yaptırarak vitamin ve mineral seviyelerinizi kontrol etmeniz de kilo yönetiminde etkilidir. Özellikle
- D vitamini,
- B12,
- demir ve
- selenyum
gibi maddelerin eksikliği, vücuttaki hormonal dengeleri ve enerji seviyelerini etkileyebilir. Bu eksikler tespit edildiğinde, doktorunuzun önerisi doğrultusunda takviye almak, kilo vermenizi kolaylaştırabilir.
Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN gibi uzmanlardan destek alarak bütüncül bir tedavi ve diyet programı planlayabilirsiniz. Guatr Tedavileri ve Tiroid Tedavileri konusunda deneyimli uzmanların gözetiminde hareket etmek, hem kilo verme sürecinizi hem de genel sağlık durumunuzu iyileştirme yolculuğunuzu güvenli hale getirir.
Haşimato Olan Biri Ne Yememeli?
Genel olarak haşimato hastalığı için özel olarak “yasaklı” diyebileceğimiz tek bir yiyecek grubu yoktur; ancak bazı besinler haşimato hastalarında daha fazla hassasiyete veya semptomlarda şiddetlenmeye yol açabilir. Bunların başında, aşırı işlenmiş gıdalar ve rafine şeker gelir. Haşimato diyet sürecinde vücuttaki iltihaplanmayı azaltmak önemli olduğundan,
- kızartılmış ürünler,
- paketli bisküvi,
- kek ve cipsler
gibi trans yağ ve katkı maddesi içeriği yüksek yiyeceklerden uzak durmak tavsiye edilir.
Bunun dışında gluten içeren unlu mamuller (ekmek, makarna, kek vb.) bazı haşimato hastalarında daha yoğun semptomlara yol açabilir. Bilimsel araştırmalar, glutenin moleküler yapısının tiroid dokusuna benzerliğinden dolayı, bağışıklık sistemini gereksiz yere uyarabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, gluten hassasiyeti veya çölyak hastalığı tanısı konan haşimato hastalarının gluteni sınırlamaları ya da tamamen hayatlarından çıkarmaları gerekebilir. Ancak bu durum herkeste geçerli değildir.
Soya ürünleri de bazı uzmanlar tarafından dikkatli tüketilmesi önerilen besinler arasındadır. Soya, östrojen benzeri etkiye sahip olabilen izoflavonlar içerir ve tiroid hormonunun emilimini olumsuz etkileyebilir. Yine bu etki, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Eğer soya tükettiğinizde şişkinlik, yorgunluk gibi belirtiler hissediyorsanız, doktorunuza danışarak miktarını azaltabilir veya tamamen diyetten çıkarmayı deneyebilirsiniz.
Haşimato teşhisi almış ve diyetine özen gösteren bir kişi için tuz konusu da hassastır. Fazla sodyum alımı, kan basıncını yükseltebilir ve böbrek üstü bezlerini gereğinden fazla çalışmaya zorlayabilir. Normalde iyotlu tuz kullanımı hipotiroidi hastalarında destek olarak görülse de, yine her vakada farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. İyotun fazla alımı da bazen tiroidde aşırı uyarılmaya yol açabilir. Bu yüzden tuzu azaltmak veya kontrollü tüketmek yararlıdır.
Haşimato hastalarında laktoz intoleransı olasılığı, normal popülasyona göre biraz daha yüksek bulunmuştur. Süt ve süt ürünleri, laktoz intoleransı veya süt proteinine hassasiyet durumunda sindirim problemleri ve iltihabi reaksiyonlara neden olabilir. “Haşimatoda yoğurt yenir mi?” sorusu tam da bu noktada kişiye özel cevap gerektirir. Yoğurt, probiyotik değeri sayesinde bağırsak florası için yararlıyken, laktoz veya süt proteinine duyarlı bireylerde rahatsızlık verebilir. Burada en doğrusu, bir süre süt ürünlerini diyetten çıkararak semptomları gözlemlemek ve ardından uzman eşliğinde karar vermektir.
- Şekerli içecekler (gazoz, meyve suyu vb.)
- Rafine şekerli tatlılar
- Trans yağlı kızartmalar
- Gluten içeriği yüksek hamur işleri
- Aşırı tuzlu besinler
Yukarıdaki maddeler genel olarak haşimato diyet sürecinde sınırlandırılması veya tamamen çıkartılması önerilen gruplar arasında yer alır. Özellikle haşimato kilo problemini çözmek isteyen bireyler bu tür yiyecekleri olabildiğince az tüketmeli, hatta mümkünse tamamen hayatlarından çıkarmalıdır.
Bununla birlikte, Fonksiyonel Tıp yaklaşımı çerçevesinde, her hastanın bünyesi ve tetikleyicileri farklıdır. Bu yaklaşım, vücudun bütüncül işleyişine odaklanır ve semptomların kaynağına inilmesini hedefler. Dolayısıyla kimisi için gluten en büyük problemyken, bir başkası için süt ürünleri ya da soya olabilir. Bu nedenle elimine etme ve tekrar ekleme protokolleri (eliminasyon diyeti) uygulanarak kişide reaksiyon gösteren besinler belirlenebilir.
Haşimato hastalığına sahip birinin yediklerine ekstra özen göstermesi gerekir. Kişiye özel yaklaşımlarla hangi besinlerin semptomları artırdığını keşfetmek mümkündür. Diyet, hastalığı tek başına tedavi etmek yerine, tedaviyi destekleme ve hayat kalitesini artırma aracıdır. Bütüncül bir bakışla hem doktorunuz hem de diyetisyeninizle iş birliği içinde hareket etmeniz, en doğru sonuca ulaşmanızı sağlar.
Haşimatoda Yoğurt Yenir mi?
“Haşimatoda yoğurt yenir mi?” sorusu, diyet programını dikkatle yöneten pek çok haşimato hastasının merak ettiği konulardan biridir. Yoğurt, doğası gereği kalsiyum, protein ve probiyotikler açısından oldukça zengin bir besindir. Probiyotikler, bağırsak florasının düzenlenmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynar. Bu nedenle pek çok uzman, genel anlamda sağlıklı bireylere yoğurdu önerir. Ancak söz konusu haşimato hastalığı olduğunda, süt ürünlerine karşı olası duyarlılıklar dikkate alınmalıdır.
Bazı haşimato hastaları, laktoz veya süt proteinine karşı intolerans geliştirebilir. Bu durumda yoğurt tüketimi sindirim şikâyetlerini artırabilir, şişkinlik ve gaz gibi problemlere yol açabilir. Ayrıca süt ürünlerinde bulunan kazein proteini, bazı kişilerde enflamasyonu tetikleyebilir. Eğer haşimato semptomlarınızın şiddetlendiğini fark ediyorsanız, belirli bir süre süt ürünlerini diyetten çıkararak (eliminasyon diyeti) gözlem yapabilirsiniz. Semptomlarınız azalır veya tamamen ortadan kalkarsa, süt ürünlerinin tetikleyici faktör olabileceği sonucuna varılabilir. Sonrasında, uzman kontrolünde yoğurdu tekrar ekleyerek vücudunuzun tepkisini gözlemlemeniz yararlı olacaktır.
Elbette, süt ürünlerine karşı herhangi bir intoleransınız yoksa ve haşimato teşhisi sonrasında doktorunuz ya da diyetisyeniniz bir kısıtlama getirmediyse, yoğurt tüketimi faydalı olabilir.
- Kalsiyum,
- magnezyum,
- B vitaminleri
ve özellikle protein yönünden zengin olması, kas ve kemik sağlığını destekler. Probiyotik içeriği ise bağırsaklardaki yararlı bakteri dengesini koruyarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunur. Haşimato belirtileri arasında yer alan sindirim sorunları, kabızlık veya ishal gibi durumlar, doğru probiyotik desteği ile hafifletilebilir.
Ayrıca yoğurt, tokluk hissini artırarak haşimato kilo yönetimi sürecinde yararlı olabilir. Özellikle kan şekeri dengesine dikkat etmek isteyenler için ara öğünlerde sade yoğurt tüketmek, kan şekerinin sabit kalmasına yardım edebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, yoğurdun saf ve katkısız olmasıdır. Meyveli, şekerli, yüksek fruktozlu mısır şurubu eklenmiş veya yapay tatlandırıcılı yoğurtlar, beklenenin aksine sağlığınıza zarar verebilir.
Yoğurdu diyetinize dahil ederken şunları göz önünde bulundurabilirsiniz:
- Laktoz İntoleransı Testi
- Kazein Duyarlılığı
- Tam Yağlı veya Yağsız Tüketim Tercihi
- Katkısız, Doğal Yoğurt Seçimi
Bu başlıklar, haşimato ile bağlantılı olarak yoğurt tüketiminde dikkat edilmesi gereken temel noktaları özetler. Özellikle yoğurt tükettikten sonra şişkinlik, ciltte döküntü, enerji düşüklüğü gibi belirtiler yaşıyorsanız, doktorunuza veya diyetisyeninize danışmanız önemlidir.
Haşimato diyet uygulayan biri için yoğurt tamamen yasak değildir. Kişinin kendi bünyesine ve hassasiyetine göre değişen bir karar söz konusudur. Bazı bireylerde yoğurt, sağlıklı beslenmeyi ve bağırsak dengesini desteklerken, bazılarında semptomları kötüleştirebilir. Bu nedenle, en doğru yaklaşım kişiselleştirilmiş diyet prensiplerini benimsemektir. Mezoterapi gibi destekleyici uygulamalarla birlikte doğru bir beslenme planı, haşimato hastalarının yaşam kalitesini ciddi ölçüde artırabilir.
Ayrıca, Haşimato lazer tedavisi gibi yeni nesil tedavi yöntemleri ile haşimato kaynaklı otoimmün süreçler üzerinde olumlu etkiler görülmesi, hastaların besin toleranslarını da zamanla daha iyi hale getirebilir. Bu sebeple, bütüncül bir yaklaşımla hem diyetinizi hem de tedavinizi planlamak, haşimato ile uzun vadede daha rahat bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır.
Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN Samsun Kliniği
Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN, Samsun merkezli kliniğinde haşimato hastalığı başta olmak üzere çeşitli endokrin ve metabolik rahatsızlıklara yönelik kapsamlı sağlık hizmetleri sunmaktadır. Özellikle Haşimato Hastalığı ve Haşimato Lazer Tedavisi alanında başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN, her hastaya özel ve bütüncül bir tedavi yaklaşımı benimsemeyi öncelikli hedefi olarak görür. Klinik, modern tıbbi cihazlar ve uzman ekibiyle birlikte, hastaların sağlığını en üst düzeyde koruyacak şekilde düzenlenmiş bir ortam sunar.
Haşimato hastalarının en sık yaşadığı problemlerin başında tiroid fonksiyon bozukluğu, kilo verme zorlukları ve otoimmün süreçlerin yol açtığı kronik yorgunluk gelir. Bu kapsamda, Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN’in kliniğinde hastalar, detaylı muayene ve tetkiklerin yanı sıra kişiye özel tedavi ve beslenme programlarına yönlendirilir. İlaç tedavisi, Tiroid Tedavileri ve Guatr Tedavileri gibi klasik yaklaşımların yanı sıra, haşimato lazer tedavisi gibi inovatif yöntemler de başarıyla uygulanır. Bu tedavi, lazer teknolojisinin yardımıyla tiroid dokusundaki enflamasyonun azaltılmasına ve bağışıklık sisteminin dengelenmesine destek olur.
Kliniğin hizmet alanları sadece haşimato ile sınırlı değildir. Obezite ve Beslenme Tedavileri, Dahili Hastalıklar ve Fonksiyonel Tıp gibi farklı uzmanlık alanları da burada entegre bir şekilde yürütülür. Bu sayede, haşimato veya diğer tiroid rahatsızlıklarına sahip hastalar, kilo yönetimi başta olmak üzere pek çok konuda kapsamlı bir destek alabilirler. Ayrıca metabolik sendrom, diyabet ve benzeri hastalıkların yönetimi için de ileri tıbbi uygulamalar mevcuttur.
Kliniğin ayrıcalıklarından biri de Samsun Diyetisyen hizmetleri desteğidir. Hastalar, uzman diyetisyenlerle birlikte hazırlanan beslenme programlarını takip ederek daha sağlıklı, sürdürülebilir sonuçlar elde edebilirler. Bu multidisipliner yaklaşım, hem kilo verme süreçlerinde hem de hastalık yönetiminde etkin bir rol oynar. Aynı zamanda estetik ve sağlık alanında tamamlayıcı hizmetler sunan Mezoterapi ve Saç Dökülmesini Önleme gibi uygulamalar da hastalara geniş bir yelpazede alternatif çözümler sunar.
Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN Samsun Kliniği, her hastaya birebir ilgi göstererek onların ihtiyaçlarına en uygun tedavi yöntemlerini planlamayı amaçlar. “Önce sağlık” ilkesiyle hareket eden klinik, modern tıp teknolojilerini güvenilir ve bilimsel verilerle harmanlayarak, hastaların hem kısa hem de uzun vadede yaşam kalitesini yükseltir. Haşimato gibi kronik hastalıklarda lazer tedavisi, ilaç tedavisi ve diyetisyen desteğinin bir arada sunulması, tedavinin başarısını önemli ölçüde artırır. Bu yüzden haşimato sebebiyle kilo verme zorluğu yaşayanlar, semptomları kontrol altında tutmakta güçlük çekenler veya otoimmün yan etkileriyle mücadele edenler için Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN’in deneyimi ve kliniğin multidisipliner yapısı büyük bir avantaj sunmaktadır.
Eğer haşimato samsun ve çevresinde yaşıyor ya da bu bölgede uzman bir doktor ve klinik arıyorsanız, Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN Samsun Kliniği’nde hastalığınıza yönelik bütüncül ve kişiselleştirilmiş yaklaşımları rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu sayede, haşimato ile ilgili tüm sorularınıza cevap alarak daha kaliteli bir yaşama adım atmanız mümkün olacaktır.
Yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır. Her metabolizmanın farklı olduğu tanı, teşhis ve tedavilerin farklılığı unutulmamalıdır.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27
Konuyla İlgili Bilimsel Yayınlar
Haşimato tiroiditi (Hashimoto’s thyroiditis) ile beslenme ilişkisini ve özellikle süt ve süt ürünlerinin tüketiminin etkilerini inceleyen güncel bilimsel araştırmalara dair bazı önemli çalışmalara aşağıdaki kaynaklardan ulaşabilirsiniz.
Haşimato Diyeti ve Süt Ürünleri Üzerine Bilimsel Araştırmalar
Aşağıda konuyla ilgili bazı önemli çalışmalar yer almaktadır:
Akdeniz Diyeti ve Haşimato Hastaları İçin Koruyucu Etkisi
- Başlık: Autoimmune Thyroid Disorders: The Mediterranean Diet as a Protective Choice
- Yazarlar: Ruggeri RM, Barbalace MC, Croce L, Malaguti M, Campennì A, Rotondi M, Cannavò S, Hrelia S
- Yıl & Dergi: 2023, Nutrients
- DOI: 10.3390/nu15183953
- Özet: Bu çalışma, Akdeniz diyetinin otoimmün tiroid hastalıklarında (özellikle Haşimato tiroiditi) koruyucu bir beslenme modeli sunduğunu ortaya koyuyor. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve düşük inflamatuar indeksli gıdaların, bağışıklık sisteminin aşırı yanıtını düzenlemeye yardımcı olduğu belirtiliyor.
- Süt Ürünleriyle Bağlantı: Çalışmada süt ve süt ürünlerinin laktoz intoleransı veya inflamasyon üzerindeki etkilerinin bireysel farklılıklar gösterebileceği ancak fermente süt ürünlerinin daha iyi tolere edilebileceği ifade edilmiştir.
Diyet Alışkanlıkları ve Haşimato Tiroiditinde Oksidatif Stres
- Başlık: Influence of Dietary Habits on Oxidative Stress Markers in Hashimoto’s Thyroiditis
- Yazarlar: Ruggeri RM, Giovinazzo S, Barbalace MC, Cristani M, Alibrandi A, Vicchio TM, Giuffrida G, Aguennouz MH, Malaguti M, Angeloni C, Trimarchi F, Hrelia S, Campennì A, Cannavò S
- Yıl & Dergi: 2021, Thyroid
- DOI: 10.1089/thy.2020.0299
- Özet: Haşimato hastalarının beslenme alışkanlıklarının oksidatif stres seviyeleri üzerindeki etkilerini inceleyen bu çalışmada, antioksidan bakımından zengin diyetlerin (sebzeler, meyveler, sağlıklı yağlar) hastalık üzerindeki olumlu etkileri vurgulanmaktadır.
- Süt Ürünleriyle Bağlantı: Çalışma, bazı Haşimato hastalarında süt ve süt ürünlerinin bağırsak geçirgenliği ve inflamasyon seviyeleri üzerinde olumsuz etkiler gösterebileceğini, ancak fermente süt ürünlerinin (yoğurt, kefir) daha iyi tolere edilebileceğini belirtiyor.
Haşimato Tiroiditi ve Bağırsak Mikrobiyotası İlişkisi
- Başlık: Detection of Alterations in the Gut Microbiota and Intestinal Permeability in Patients With Hashimoto Thyroiditis
- Yazarlar: Cayres LCF, de Salis LVV, Rodrigues GSP, Lengert AVH, Biondi APC, Sargentini LDB, Brisotti JL, Gomes E, de Oliveira GLV
- Yıl & Dergi: 2021, Front Immunol
- DOI: 10.3389/fimmu.2021.579140
- Özet: Haşimato hastalarının bağırsak mikrobiyotasında belirgin değişiklikler olduğu ve bağırsak geçirgenliğinin arttığı gösterilmiştir.
- Süt Ürünleriyle Bağlantı: Çalışma, bazı süt proteinlerinin (özellikle kazein) bağırsak geçirgenliğini artırarak otoimmün tepkileri tetikleyebileceğini ve bazı hastaların süt ürünlerinden kaçınmasının faydalı olabileceğini öne sürüyor.
Mycobacterium Avium Subsp. Paratuberculosis (MAP) Bakterisinin Haşimato Hastalığını Tetikleyip Tetiklemediği
- Başlık: Mycobacterium avium subsp. paratuberculosis and Hashimoto’s thyroiditis: Is MAP the trigger?
- Yazarlar: Moghadam M, Ghaemi EA, Akbari H, Razavi Nikoo H, Zamani S
- Yıl & Dergi: 2022, Front Cell Infect Microbiol
- DOI: 10.3389/fcimb.2022.972929
- Özet: Bu çalışma, süt ve süt ürünlerinde bulunabilen Mycobacterium avium subsp. paratuberculosis (MAP) bakterisinin Haşimato hastalığını tetikleyebileceği hipotezini inceliyor.
- Süt Ürünleriyle Bağlantı: MAP bakterisi pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinde bulunabilir. Çalışma, bazı Haşimato hastalarının süt tüketimini azalttığında semptomlarının hafiflediğini rapor etmektedir.