Haşimato Lazer Tedavisi Nedir? Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?
Haşimato lazer tedavisi nedir, nasıl yapılır ve kimler için uygundur? Faydaları nelerdir?
Haşimato Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Haşimato (Hashimoto tiroiditi), bağışıklık sisteminin tiroid dokusuna karşı geliştirdiği bir otoimmün durumdur. Bağışıklık sistemi, normalde vücudu hastalıklara ve yabancı maddelere karşı savunmaya yarar. Ancak Haşimato gibi otoimmün rahatsızlıklarda, bu sistem yanlışlıkla kendi dokularımıza saldırır. Özellikle tiroid bezi hedef alınır ve bezin yeterli hormon üretememesine sebep olan bir enflamasyon süreci başlar. Bu enflamasyon, kanda tiroid antikorları olarak adlandırılan maddelerin artışıyla da gözlemlenebilir. Haşimato genellikle hipotiroidi (yetersiz tiroid hormonu üretimi) belirtileriyle ortaya çıkar. Yavaş yavaş geliştiği için semptomlar başlangıçta çok belirgin olmayabilir. Ancak zamanla
- yorgunluk,
- kilo alma,
- üşüme,
- saç dökülmesi,
- cilt kuruluğu ve
- depresif ruh hali
gibi durumlar kendini gösterebilir.
Bu belirtilerin yanı sıra boğaz bölgesinde hafif bir şişlik veya rahatsızlık hissi de olabilir. Bazı hastalarda tiroid bezi büyüyerek guatr oluşumuna yol açabilir. TPO antikoru (tiroid peroksidaz antikoru) seviyelerinin yüksek olması, Haşimato tanısında en çok dikkate alınan laboratuvar bulgusudur. Bu antikorlar, tiroid hormonlarının üretiminde rol oynayan enzime saldırır. T3 ve T4 hormonlarının yeterli üretilmemesi, metabolizma hızını önemli ölçüde düşürür ve vücuttaki birçok sistemi etkiler.
Özellikle kadınlarda daha sık görülen Haşimato, bazen gebelik sırasında da ortaya çıkabilir veya gebe kalmayı zorlaştırabilir. Bunun nedeni, bağışıklık sistemi ile hormonal sistem arasındaki kompleks etkileşimlerdir. Kadınların bağışıklık sistemi, hormonal değişikliklerden dolayı daha dalgalı olduğu için otoimmün hastalıklara yakalanma eğilimleri erkeklere göre daha yüksek olabilmektedir. Ayrıca
- genetik yatkınlık,
- ailede Haşimato veya
- diğer otoimmün hastalıkların varlığı
da riski artırır.
Tedavi edilmediğinde uzun vadede
- kalp sağlığı,
- kolesterol dengesi ve
- diğer metabolik süreçler
açısından sorunlar oluşturabilir. Haşimato kaynaklı hipotiroidi,
- kolesterol yükselmesine,
- damar sertliğine ve
- bazı kişilerde kalp ritim bozukluklarına
zemin hazırlayabilir. Ayrıca sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi yaşam kalitesini düşürür. Bu nedenle tanı koyulduktan sonra düzenli izlem ve tedavi önemlidir.
Geleneksel tedavi yöntemleri arasında tiroid hormonu replasmanı (levotiroksin veya benzeri ilaçlarla) yer alır. Bu sayede kanda eksik olan T4 hormonu tamamlanır ve semptomlar hafifletilir. Ancak bazı durumlarda, hormonal ilaçlar tek başına yeterli gelmeyebilir veya hastaların semptomları ilaç tedavisiyle tam olarak düzelmeyebilir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme düzenine dikkat etmek, D vitamini eksikliğini gidermek, selenyum ya da probiyotik takviyeler kullanmak da tedavi sürecini destekleyici etkilere sahiptir. Ama tüm bu uygulamalara rağmen bazı hastalar hâlâ istenen iyileşmeyi göremeyebilir. İşte bu noktada devreye giren yeni tedavi yaklaşımları, Haşimato kaynaklı tiroid problemlerinin yönetimini kolaylaştırabilir.
Son yıllarda, lazer teknolojilerinin tıbbi kullanım alanları genişlemiş ve çeşitli hastalıkların tedavisinde destekleyici bir unsur olarak araştırmalar yoğunlaşmıştır. Haşimato tedavisinde lazer ışınları yardımcı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Lazer tedavisinin,
- iltihaplı dokularda kan dolaşımını artırmaya,
- hücre yenilenmesini desteklemeye ve
- iltihabı azaltmaya yönelik
olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Örneğin, eklem rahatsızlıkları, cilt sorunları veya bazı kronik ağrı sendromlarında lazer tedavisi daha önce kullanılmış ve belli hasta gruplarında başarılı sonuçlar alınmıştır. Haşimato söz konusu olduğunda da benzer mekanizmalar kullanılarak, tiroid bezinde inflamasyon ve antikor saldırısının hafifletilmesi sağlanmıştır.
Haşimato sadece tiroid bezine yönelik bir sorun değildir; vücudun genel bağışıklık yanıtı ve metabolik durumu da tedavi planını etkiler. Bireysel faktörler göz önünde bulundurularak lazer tedavisi, geleneksel tedavilerle birlikte kullanılabilir veya bazı hastalarda tek başına tercih edilebilir.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27
Hasimatoda Lazer Tedavisi Var mı?
Birçok Haşimato hastası, özellikle uzun süren semptomlar ve konvansiyonel tedavilere rağmen tam olarak rahatlama yaşamamaları nedeniyle farklı tedavi yöntemleri araştırma eğilimindedir. Lazer tedavisi de bu arayışta gündeme gelen önemli bir seçenektir. Tıp teknolojilerinin gelişmesi, lazerin çeşitli dokular üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamızı sağlamıştır. Araştırmalar, düşük seviyeli lazer terapisi (Low-Level Laser Therapy – LLLT) adı verilen yöntemin, otoimmün süreçlerde dokunun iyileşme kapasitesini artırabileceğini göstermektedir. Bu yöntemde kullanılan lazer, yüksek ısı oluşturarak dokuyu yakmaz; aksine düşük enerjiyle hücre içinde belirli biyokimyasal süreçleri tetikler.
Haşimato söz konusu olduğunda, tiroid bezindeki enflamasyonun azaltılması ve hücre yenilenmesinin desteklenmesi hedeflenir. Bu yaklaşım, bağışıklık sisteminin saldırısını tam olarak durdurmayabilir; ancak tiroid dokusunu daha dirençli hâle getirerek hormon üretim kapasitesini kısmen iyileştirme potansiyeline sahiptir. Bazı klinik çalışmalarda, düşük seviyeli lazer tedavisi gören hastaların tiroid hormonu ihtiyaçlarının azaldığı, hatta bazı durumlarda tiroid fonksiyon testlerinin normal sınırlara yaklaştığı bildirilmiştir.
Öte yandan, bilim dünyasında bu tedavinin kesin etkileri ve kalıcılığı üzerine tam bir fikir birliği bulunmamaktadır. Araştırmaların bir kısmı, lazer tedavisiyle antikor seviyelerinde düşme olduğunu, hastaların da semptomlarında belirgin rahatlama yaşadığını gösterirken; diğer bazı araştırmalar tedavinin sonuçlarının daha sınırlı olduğunu öne sürmektedir. Bu farklılıkların nedenleri arasında
- hastaların hastalık derecesi,
- tedavi süresi,
- kullanılan lazer tipi ve
- kişisel genetik faktörler
sayılabilir.
Lazer tedavisinin avantajlarından biri genellikle ağrısız ve kolay uygulanabilir olmasıdır. Hastalar, seanslar sırasında ciddi bir rahatsızlık hissetmezler. Uygulama genellikle bir tür prob veya cihazla boyun bölgesine yapılır ve birkaç dakikadan yarım saate kadar değişen sürelerde devam edebilir. Tedavi seanslarının sayısı, hastanın durumuna ve hekimin protokolüne göre belirlenir. Bazı hastalar haftada bir veya iki kez olmak üzere birkaç hafta boyunca tedavi alırken, bazı hastalarda bu süre daha kısa veya uzun olabilir.
Elbette, Haşimatoda lazer tedavisi tek başına bir mucize çözüm değildir. Çoğu durumda ek tedbirler almak, örneğin
- uygun ilaç dozunu ayarlamak,
- beslenme düzenini gözden geçirmek ve
- stres yönetimine odaklanmak
ta son derece önemlidir. Haşimato lazer tedavisi, genellikle geleneksel tedavileri destekleyici bir yaklaşım olarak görülür ancak gelişen teknoloji ile birlikte çoğu hasta için umut ışığı olmuştur. Özellikle hipotiroidi semptomlarını hafifletmekte güçlük çeken veya tiroid hormon ilaçlarını yüksek dozlarda kullanmak zorunda kalan hastalar için değerlendirilmesi gereken bir yöntemdir.
Bu tedavi yaklaşımı ülkemizde ve dünyada sınırlı sayıda merkezde uygulanmaktadır. Henüz her sağlık kuruluşunda veya her endokrinoloji kliniğinde bu hizmeti bulmak mümkün değildir. Bu nedenle, Haşimato hastaları lazer tedavisi düşünüyorsa, mutlaka değerlendirmelerini öneririz. Tedavinin başarısı, uygulayıcı hekimin deneyimine ve hastanın iş birliğine büyük ölçüde bağlıdır. Çünkü seans aralarında yapılması gerekenler, ilaç düzeni ve yaşam tarzı önlemleri de bir bütün olarak süreci etkiler.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27
Guatr, Tiroid rahatsızlıkları, Haşimato teşhis ve kişiye özel fonksiyonel tıp tedavi yöntemleri için randevu 0539 940 55 27
Haşimato lazer tedavisi ve etkileri. Haşimato rahatsızlığınız varsa mutlaka inceleyin.
Haşimato Lazer Tedavisi Nasıl Yapılır?
Haşimato tedavisinde kullanılan lazer uygulaması düşük seviyeli lazer sistemlerine dayanır. Bu sistemler, yüksek enerjili cerrahi lazerlerden farklıdır. Ameliyathane koşulları gerektirmez ve büyük ölçüde non-invazivdir, yani dokuya doğrudan kesme veya yakma işlemi yapmaz. Tedavi sırasında, hastanın boyun bölgesine yerleştirilen bir lazer probundan yayılan ışınlar, hedeflenen alandaki hücrelere nüfuz eder. Bu ışınların enerjisi, hücre metabolizmasını düzenleyici etkilere sahip olabilir.
Uygulamanın birinci adımı, detaylı bir klinik değerlendirme ve görüntüleme testlerini içerir.
- Hastanın tiroid hacmi,
- doku yapısı,
- kan testleri ve
- özellikle tiroid fonksiyon testleri
ile tiroid antikorlarının düzeyi incelenir. Eğer hastanın durumunun lazer terapisine uygun olduğu düşünülürse, seansların sıklığı ve süresi belirlenir. Genellikle her seans ortalama 10-20 dakika sürer. Seanslar haftada 1 veya 2 kez uygulanabilir, totalde ise birkaç hafta ya da birkaç aya yayılabilir.
Uygulama sırasında hasta rahat bir pozisyonda oturur veya yatar. Uzman, lazer cihazının probunu boyun ön tarafına, tiroid bezinin üzerine hafifçe temas ettirir. Bazı cihazlarda prob birkaç milimetre uzaktan tutulabilir. Düşük seviyeli lazer cildin altındaki dokulara nüfuz ederek hücre içi enerji mekanizmalarını etkiler. Hücrelerin enerji üretim merkezleri olan mitokondriler, bu lazer ışınıyla uyarılarak daha verimli çalışabilir. Ayrıca kan dolaşımının artması ve enflamasyon belirtilerinin hafiflemesi de söz konusu olabilir.
Seanslar sırasında hasta genellikle bir ağrı veya yanma hissetmez. Isı yükselmesi minimaldir veya hiç hissedilmez. Bazı hastalar hafif bir sıcaklık veya karıncalanma şeklinde hislerden bahsedebilir ama bu rahatsız edici değildir. Tedavinin uygulandığı günlerde genellikle özel bir bakım gerektirmez, hasta günlük hayatına devam edebilir. Ancak bazı uzmanlar, seans sonrasında boyun bölgesini tahriş edebilecek aşırı sıcak, soğuk veya basınçtan kaçınmayı önerir. Yine de bu, kişiden kişiye ve uzmanın talimatlarına göre değişir.
Tedavinin sonrasında, hastanın tiroid hormon seviyeleri ve antikor değerleri yeniden değerlendirilir. Özellikle T3, T4 ve TSH değerlerindeki değişim, tedavinin etkinliği hakkında fikir verir. Eğer tiroid hormon ilaçları kullanılıyorsa, dozaj ayarlaması gerekebilir. Çünkü bazı hastalarda tiroid fonksiyonlarının kısmen düzelmesi, daha düşük doz ilaç kullanımını mümkün kılar. Öte yandan, lazer tedavisinin tüm hastalarda aynı etkiyi göstermediğini unutmamak gerekir. Bireysel yanıtlar çok değişken olabilir.
Bu uygulama, Haşimatoya eşlik eden ek guatr varlığında da kullanılabilir. Ancak guatrın nedenine, boyutuna ve yapısına göre sonuçlar farklılık gösterebilir. Nodüler guatr durumunda da ek incelemeler yapmak ve malignite (kanser) şüphesini ekarte etmek önemlidir. Lazer tedavisi hiçbir şekilde kanserli dokuların tedavisinde tek başına kullanılmaz ve tanı konulmamış nodüllerde uygulanması sakıncalı olabilir. Dolayısıyla her hasta için kapsamlı bir değerlendirme şarttır.
Haşimato lazer tedavisi, non-invaziv ve genellikle ağrısız bir yöntemdir. Düşük enerjili lazer ışını, doku onarımını ve anti-enflamatuar mekanizmaları tetikleyebilir. Tedavi planı, seans sayısı ve dozajı kişiye özgüdür. Uygun hasta seçimi ve tedaviyi uygulayan uzmanın deneyimi, sonuçların başarısını büyük oranda belirler. Bu nedenle uzman bir doktor ve ilgili sağlık ekibi ile yakın iş birliği içinde olmak şarttır.
Haşimato Lazer Tedavisinin Faydaları Nelerdir?
Haşimato lazer tedavisi, geleneksel ilaç tedavilerine veya beslenme, vitamin takviyeleri gibi destekleyici yöntemlere ek olarak uygulanabilen, görece yeni bir yöntemdir. Her ne kadar sonuçları kişiden kişiye farklılık gösterse de, kısa ve öz biçimde bazı potansiyel faydaları şu şekilde sıralanabilir,
- Enflamasyon azaltıcı etki
- Antikor seviyelerinde azalma
- Tiroid hormon dengesinin iyileşmesi
- Yaşam kalitesinin artması
Bu faydalar, bilimsel araştırmalarda ve klinik deneyimlerde belirtilen başlıca olumlu sonuçlar olarak öne çıkar. Açıklamak gerekirse, enflamasyon azaltıcı etki, lazer ışınlarının dokulardaki hücrelere enerji vererek bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini yatıştırmasına dayandırılır. Özellikle otoimmün karakterli hastalıklarda, bu tür bir etki tiroid dokusunun zarar görme hızını azaltabilir.
Antikor seviyelerinde azalma da yine lazerin doku düzenleyici ve hücre metabolizmasını optimize edici özelliğiyle ilişkilendirilir. Kimi vakalarda, TPO antikoru gibi bağışıklık sistemi öğelerinin düzeylerinde anlamlı düşüşler kaydedilmiştir. Bu düşüş, hastanın bağışıklık sisteminin artık tiroid dokusuna o kadar agresif saldırmadığı anlamına gelebilir.
Tiroid hormon dengesinin iyileşmesi ise hastanın hipotiroidi belirtilerinin hafiflemesine, dolayısıyla ilaç dozunun düşürülmesine zemin hazırlayabilir. Bu da hastanın
- enerjisinin artması,
- kilo kontrolünün kolaylaşması,
- saç ve cilt sağlığının düzelmesi
gibi faydalarla sonuçlanabilir. Tüm bunlar, kişinin yaşam kalitesine olumlu yansır.
- Yorgunluk,
- depresif ruh hali veya
- konsantrasyon güçlüğü
yaşayan hastalar için bu değişiklikler oldukça değerlidir.
Elbette bu faydalar, kesin ve garantili sonuçlar olarak algılanmamalıdır. Tedavi başarısı;
- hastalığın seyri,
- süresi,
- hastanın genel sağlık durumu ve
- tiroid bezinin fonksiyonel kapasitesi
gibi pek çok değişkene bağlıdır. Ayrıca, Haşimatonun sadece tiroid bezini etkileyen lokal bir hastalık değil, bağışıklık sisteminin genel bir düzensizliği olduğunun altını çizmek gerekir. Dolayısıyla lazer tedavisi, çok yönlü bir yaklaşımla desteklenmediği sürece beklenen etkiyi tam anlamıyla göstermeyebilir.
Bu yüzden, Haşimato lazer tedavisine başlamadan önce ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalı, hastanın gereksinimleri tam olarak anlaşılmalı ve kişisel bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Ayrıca
- düzenli takipler,
- kan testleri ve
- gerekirse ilaç doz ayarlamaları,
tedavinin başarısı için vazgeçilmezdir. Tedaviden beklenen faydalar ortaya çıksa bile, genellikle tek bir seans veya kısa süreli bir uygulama ile kalıcı sonuçlar elde edilemeyebilir. Tedavinin tekrarlanması veya belirli aralıklarla bakım seanslarının yapılması gerekebilir.
Haşimato lazer tedavisinin hastalara sunduğu potansiyel faydaları, enflamasyon ve antikor seviyelerinin azaltılması, tiroid fonksiyonunun desteklenmesi ve genel yaşam kalitesinin artırılmasıdır. Ancak bu faydalar, diğer tedavi yöntemleriyle kombine edildiğinde ve kişiselleştirilmiş bir tedavi planıyla bütünleştirildiğinde daha belirgin hâle gelebilir. Uzman bir hekimle birlikte yürütülen tedavi süreci, hastaların hem daha hızlı hem de daha kalıcı sonuçlar elde etmesine yardımcı olacaktır.
Tiroid Lazer Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tiroid lazer tedavisi, tiroid bezindeki farklı problemler için kullanılabilen bir yöntemdir. Aslında bu yaklaşım, Haşimato gibi otoimmün rahatsızlıkların yanı sıra tiroid nodülleri, guatr veya kist gibi oluşumların tedavisinde de uygulanabilir. Kullanılan lazer türüne ve seans protokolüne göre değişen farklı yöntemler olsa da, temel prensip dokunun ısı veya ışık enerjisiyle belirli bir reaksiyona sokularak iyileşme süreçlerinin tetiklenmesidir. Fakat Haşimato durumunda daha çok düşük seviyeli lazer tedavisi (LLLT) tercih edilirken, büyük nodülleri küçültmek ya da kisti boşaltmak için farklı lazer ablasyon teknikleri kullanılabilir.
Uygulamanın şekli, esasen hangi sorunun tedavi edildiğine bağlıdır. Haşimato gibi difüz enflamasyon varlığında, düşük seviyeli lazer ile dışarıdan ışın verilerek hücre metabolizmasının düzenlenmesi amaçlanır. Bu teknik, minimal ısınma ile çalışır ve dokuyu yakmaz. Böylece cilt yüzeyinde herhangi bir kesi veya yanık oluşmaz. Seanslar kısa sürer ve genellikle poliklinik ortamında rahatlıkla yapılabilir.
Buna karşın nodüler sorunlarda, bazı hekimler lazer ablasyon yöntemini tercih edebilir. Bu yöntemde, ultrason eşliğinde nodül içine ince bir iğne veya prob yerleştirilerek lazer enerjisi doğrudan nodül dokusuna verilir. Bu enerji nodülü kontrollü bir şekilde tahrip eder ve nodül zamanla küçülür. Ancak bu teknik, Haşimato gibi difüz otoimmün süreçlerden ziyade daha çok hacimsel sorunların giderilmesinde kullanılır. Ayrıca nodül ablasyonu yapılmadan önce nodülün iyi huylu olduğundan emin olmak gerekir. Burada bahsedilen ablasyon tekniği, Haşimato lazer tedavisi kapsamında ele alınan düşük seviyeli lazer uygulamasından farklıdır.
Haşimato odaklı düşük seviyeli lazer tedavisinde, seans öncesi hazırlık genellikle minimaldir.
- Hastanın kan testleri ve
- tiroid ultrasonu sonuçları,
tedaviyi yönlendirmek için elzemdir. Seans sırasında uzman doktor veya fizyoterapi alanında deneyimli bir sağlık profesyoneli, boyun bölgesine düşük enerjili lazer ışını uygular. Bu işlem sırasında hasta genellikle rahat bir pozisyonda oturur ve herhangi bir anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Tedavi süresi, doktorun protokolüne göre 5 ila 20 dakika arasında değişebilir. Bazı hastalar, tek bir bölgenin yanı sıra boynun farklı noktalarına ışın uygulanmasını da deneyimleyebilir.
Tedavi süresi boyunca, hastaların düzenli aralıklarla tiroid fonksiyon testlerini yaptırması önemlidir. Lazer seansları ilerledikçe, TSH, T3 ve T4 seviyelerinde olumlu veya olumsuz değişiklikler izlenebilir. Antikor düzeylerinde de azalma olup olmadığı test edilerek gözlemlenebilir. Eğertiroid hormonu kullanılıyorsa, uzman doktor doz ayarlamasını yapabilir. Bazı hastalar, tedavinin erken döneminde hafif bir iyileşme hissederken, bazıları daha uzun bir süre sonunda rahatlama görebilir.
Bunun yanı sıra hastaların yaşam tarzı faktörlerini ihmal etmemesi gerekir. Yani, lazer tedavisi görmekte olan bir Haşimato hastasının,
- beslenmesine özen göstermesi,
- düzenli egzersiz yapması,
- stres yönetimi tekniklerini uygulaması ve
- gerekliyse vitamin-mineral takviyelerini kullanması
önemlidir. Lazer tedavisi, tek başına kapsamlı bir tedavi protokolünün yerini almamalıdır; daha çok destekleyici veya tamamlayıcı bir yaklaşım olarak düşünülmelidir.
Tiroid lazer tedavisi farklı amaçlarla kullanılabilen ve birçok hastada olumlu sonuçlar sağlayabilen bir yöntemdir. Haşimato gibi otoimmün durumlar için özellikle düşük seviyeli lazer uygulaması tercih edilir. Bu tedavinin tam etkinliği, kullanılan protokole, hastanın genel sağlık durumuna ve hastalığın şiddetine göre önemli ölçüde değişir. Her hastanın gereksinimi farklı olduğundan, tedavi planı kişiselleştirilmelidir. Deneyimli bir uzman tarafından yapılan ayrıntılı değerlendirmeler, tedavinin başarısı ve güvenliği açısından büyük önem taşır.
Tiroid Hastası Lazer Yaptırabilir mi?
Tiroid hastaları, gerek Haşimato, gerek nodül, gerekse guatr sorunu olsun, tedavi konusunda genellikle ilaç kullanımına başvururlar. Ancak teknoloji ve tıp biliminin ilerlemesiyle birlikte, lazer gibi alternatif veya tamamlayıcı tedavi yöntemleri de gündeme gelmiştir. Dolayısıyla “Tiroid hastası lazer yaptırabilir mi?” sorusu, akla ilk gelen merak noktalarından biridir. Cevap, kural olarak “Evet, yaptırabilir,” şeklindedir; ancak bu cevabın beraberinde dikkate alınması gereken birçok detay bulunur.
Öncelikle her tiroid hastasının durumu aynı değildir. Bazı hastalar hafif derecede hipotiroidi, bazıları hipertiroidi, bazıları ise Haşimato veya Graves gibi otoimmün bozukluklarla karşı karşıyadır. Ayrıca boyunda nodül ya da kist olması durumu da tedavi planını değiştirir. Lazer tedavisi, hangi problem için kullanılacağına göre farklı protokoller gerektirebilir. Örneğin, nodül tedavisi için ablasyon tekniği uygulanırken, Haşimato için düşük seviyeli lazer terapisi gündeme gelebilir.
Bir diğer husus, hastanın genel sağlık durumudur. Lazer tedavisi her ne kadar invaziv bir yöntem olmasa da,
- kalp hastalığı,
- ciddi akciğer problemleri veya
- kanser
gibi ek rahatsızlıklar söz konusuysa dikkatli bir değerlendirme yapmak gerekir. Doktorun hastanın tüm tıbbi geçmişini bilmesi ve buna göre karar vermesi önemlidir. Ayrıca, tiroid hormon ilaçlarının dozunun nasıl etkileneceği de hesaba katılmalıdır. Lazer tedavisi sonrasında tiroid fonksiyon testlerinde değişim olabileceğinden, ilaç ayarlaması yapmak gerekebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da, lazer tedavisinin etkilerinin kişiden kişiye farklılık göstermesidir. Bazı hastalar birkaç seansta belirgin iyileşme hissedebilirken, bazıları uzun süre tedavi almasına rağmen ancak hafif değişiklikler görebilir. Özellikle Haşimato gibi otoimmün nitelikli hastalıklarda, bağışıklık sisteminin karmaşık yapısı ve genetik yatkınlık gibi faktörler tedavinin sonuçlarını etkilemektedir.
Yine de genel anlamda, tiroid hastalarının büyük bir çoğunluğu lazer tedavisine engel teşkil etmeden aday olabilir. Önemli olan, tedavinin doğru endikasyonla ve uzman bir hekim tarafından yönetilmesidir. Tedavi sürecinde oluşabilecek yan etkiler minimaldir, genelde geçici bir kızarıklık veya hafif bir ısı hissinden öteye geçmez. Yüksek enerjili veya yanlış uygulanan lazer yöntemleri doku hasarına yol açabilir, bu nedenle güvenilir bir sağlık merkezinde tedavi olmak şarttır.
Lazer tedavisi her zaman diğer tedavi yöntemlerini tamamen ikame etmez. Tiroid hormon eksikliği yaşayan hastalar ilaçlarına devam etmek zorunda olabilir. Bununla birlikte, lazer tedavisi sayesinde dozlar azaltılabilir veya hastanın semptomları daha yönetilebilir hâle gelebilir. Bu nedenle, doktor kontrolünde, bireysel bazda karar verilmesi en doğru yaklaşımdır. Özellikle Haşimato gibi kronik ve otoimmün temelli hastalıklarda, multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi ve hekimin önerilerine sadık kalınması, tedavi sürecini daha etkili ve güvenli hâle getirir.
Haşimato Nasıl Yok Edilir?
Haşimato (Hashimoto tiroiditi), tam anlamıyla “yok edilmesi” mümkün olmayan, ancak başarıyla kontrol altına alınabilen bir otoimmün hastalıktır. Burada kastedilen, hastalığın kökeni olan bağışıklık sisteminin yanlış işleyişini tamamen durdurmanın zorluğudur. Otoimmün hastalıklar genellikle
- genetik yatkınlık,
- çevresel faktörler ve
- bağışıklık düzenlemesindeki karmaşık etkileşimler
sonucu ortaya çıkarlar. Dolayısıyla, tamamıyla ortadan kalkması yerine, alevlenmelerin önüne geçmek ve tiroid bezinin sağlıklı çalışmasını mümkün olduğunca sürdürmek, esas tedavi hedefidir.
Birinci basamak, çoğu zaman hormon replasman tedavisidir. Tiroid bezi yeterli T4 veya T3 hormonunu üretmediğinde, ilaç formunda bu hormonlar takviye edilerek hastanın metabolik dengeyi koruması sağlanır. Bu tedavi, semptomların hızla hafiflemesine yardımcı olur ve Haşimatonun uzun vadeli zararlarını en aza indirir. Ancak hastalığın kökeni olan otoimmün süreç hâlâ aktif olabilir, bu nedenle antikor düzeyleri düşmeyebilir ya da enflamasyon tam anlamıyla gerilemeyebilir. Burada devreye yaşam tarzı değişiklikleri ve destekleyici uygulamalar girer.
- Stres yönetimi,
- düzenli uyku,
- dengeli ve
- kaliteli bir diyet,
Haşimato kontrolünde çok önemlidir. Çoğu uzman,
- rafine şeker ve işlenmiş gıda tüketimini azaltmayı,
- dengeli protein, kompleks karbonhidrat ve sağlıklı yağlar almayı,
- mümkünse glüten ve süt ürünleri
gibi enflamasyonu tetikleyebilecek gıdaları sınırlandırmayı önerir. Aynı zamanda
- D vitamni,
- selenyum ve
- probiyotik takviyeleri,
bazı hastalarda semptomların hafiflemesine katkıda bulunabilir.
Fonksiyonel tıp ile kişiye özel yaklaşım farkını görmek için Samsun Diyetisyen
Buna ek olarak, Haşimato tedavisinde kullanılan yeni yöntemlerden biri de düşük seviyeli lazer tedavisidir. Bu yöntem, tiroid dokusunu enflamasyondan korumaya ve hücrelerin kendini yenileme kapasitesini artırmaya yardımcı olabilir. Araştırmalar, düzenli lazer seanslarının bazı vakalarda tiroid hormonu ihtiyacını azalttığını ve antikor seviyelerinde düşme sağladığını öne sürmektedir. Elbette bu sonuçlar her hasta için geçerli olmayabilir, ancak lazer tedavisi, Haşimato ile mücadelede umut vadeden yaklaşımlardan biridir.
Dikkate alınması gereken bir diğer nokta da, Haşimato hastalarının bazen başka otoimmün hastalıklarla birlikte yaşamasıdır. Bağışıklık sisteminin genel aktivasyonu, vücudun farklı dokularına da saldırı düzenleme potansiyeline sahiptir. Bu yüzden Haşimato saptanan hastaların
- romatoid artrit,
- vitiligo,
- lupus
gibi hastalıklara yatkınlıkları biraz daha yüksek olabilir. Bu nedenle düzenli tıbbi kontroller ve kapsamlı sağlık değerlendirmeleri önem taşır.
“Haşimato nasıl yok edilir?” sorusunun cevabı, hastalığın tam anlamıyla yok edilmesinin genellikle mümkün olmadığı, ancak başarılı bir şekilde kontrol altına alınabileceği yönündedir. Hormon tedavisi, diyet değişiklikleri, lazer tedavisi ve diğer destekleyici yaklaşımlarla birçok hasta, semptomlarını büyük ölçüde hafifletebilir ve kaliteli bir yaşam sürebilir. Önemli olan, hastalığın kronik yapısını kabullenmek, düzenli doktor ziyaretleriyle gerekli ayarlamaları yapmak ve yaşam tarzını bu doğrultuda optimize etmektir.
Böylece Haşimato, “yok etmekten” ziyade “yönetmek” prensibiyle daha az zarar verici hâle getirilebilir.
Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN ve Samsun Haşimato Lazer Tedavisi
Tüm bu bilgiler ışığında, Haşimato lazer tedavisinin günümüzde giderek daha fazla ilgi gördüğünü ve bazı hastalarda belirgin iyileşme sağladığını söylemek mümkündür. Ağrısız ve non-invaziv bir yöntem olan bu tedavi, özellikle tiroid hormon ilaçlarıyla tam olarak kontrol altına alınamayan veya yüksek doz ilaç kullanmak zorunda kalan hastalarda, semptomların hafiflemesine katkı sunabilir. Ancak tedavinin başarısı;
- hastanın klinik durumuna,
- tiroid bezinin mevcut fonksiyon seviyesine,
- antikor düzeylerine,
- beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarına
göre farklılık gösterir. Her hasta, uzman bir doktorun rehberliğinde, kişiselleştirilmiş bir plan dahilinde değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir.
Özellikle Samsun bölgesinde ikamet eden hastalar için belirtmek gerekir ki, Uzm. Dr. Fatih SÖKMEN tarafından yönetilen Samsun kliniğinde, Haşimato Lazer Tedavisi başarılı bir şekilde uygulanmakta ve hastalar bu tedavi yönteminden olumlu sonuçlar almaktadır. Uzman ekibin deneyimi ve mezoterapi, fonksiyonel tıp ile bütüncül yaklaşım sayesinde, Haşimato hastalarının yaşam kalitesini yükseltmek ve tiroid fonksiyonlarını iyileştirmek adına pek çok hasta bu merkezde destek almaktadır. Lazer tedavisini değerlendirmek isteyenler, konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak ve kişisel tedavi seçeneklerini öğrenmek için kliniğimize başvurabilirler.
Yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır. Her metabolizmanın farklı olduğu tanı, teşhis ve tedavilerin farklılığı unutulmamalıdır.
Uzm. Dr. M. Fatih SÖKMEN
Kılıçdede Mah. İstiklal Cad. Özçelik Apartmanı No: 177/10 56’lar
İlkadım/SamsunKişiye özel tedavi yöntemleri ile tanışmak ve
Randevu almak için
0539 940 55 27